Web-Books
in the Austria-Forum
Austria-Forum
Web-Books
Zeitschriften
Mobile Culture Studies The Journal
Mobile Culture Studies - The Journal, Volume 2/2016
Page - 33 -
  • User
  • Version
    • full version
    • text only version
  • Language
    • Deutsch - German
    • English

Page - 33 - in Mobile Culture Studies - The Journal, Volume 2/2016

Image of the Page - 33 -

Image of the Page - 33 - in Mobile Culture Studies - The Journal, Volume 2/2016

Text of the Page - 33 -

Mobile Culture Studies. The Journal 2 2016 Oya Topdemir Koçyiğit | Savaşın torunları : Travmatik belleğe kuşaklar ötesi bir bakış 33 “Türk”, “Alman” veya “Türk-Alman” kavramları, görüşmecilerimin ifade ettiği şekliyle olup herhangi bir etnik bir vurgu içermemektedir. Görüşmecilerin önceki kuşak Alman ailelerinin eğitim profiline göre aldıkları eğitimler eşlerinden daha yüksek seviyede olan Alman dedeler, savaştan önce doktorluk, eczacılık ve mühendislik gibi alanlarda eğitim görmüştür. Anneannelerin çoğu ise yüksekokul ve üstü eği- tim almıştır. Gördükleri eğitim alanları arasında başta eğitmenlik olmak üzere terzilik, ev eko- nomisi idaresi, çocuk bakımı önemli bir yer tutmaktadır. Savaş bittikten sonra erkekler, savaş- tan önce yaptıkları işlere benzer işler yapmaya veya yeniden iş kurmaya çabalarken kadınlar çocuk bakımı/eğitimi ve terzilik gibi işlerle uğraşarak hane bütçelerine katkı sağlamıştır. Savaş sonrası Almanya’sında özellikle kadın ikinci kuşağın gördüğü eğitimler, birinci kuşağınkine benzemektedir. Görüştüğüm kişilerin çoğunun annesi (12 kişi hariç), anneleri gibi yüksekokul ve üstü eğitim alarak Almanca, İngilizce ve anaokulu öğretmenliği/yöneticiliği gibi bölümler- den mezun olmuştur. Görüşmecilerin anneleri, Türkiye’deki yaşantılarında iş yaşamlarını, bu eğitimleri çerçevesinde kurmuştur. Literatürde, travmatik belleğin doğrudan aktarımı ve kimlik ile ilgili çalışmalar, önemli bir yer tutmasına karşılık bu belleğin birkaç kuşağı içeren dolaylı aktarımıyla ilgili çalışmalar sınırlıdır. Bu makale ile literatüre yapacağım ilk katkı, travmatik belleği, üç kuşak öteden baka- rak sorunsallaştırmaktır. Burada bahsettiğim travmatik bellek, hatırlanmak istenmemesinden ötürü eril tarihten çok dişil tarihi içererek kadın failliğini ortaya koymaktadır. İkinci katkı ise travmatik miras ile kültürel kimlik ilişkisini kuşaklararası (ailesel aktarım) bir çerçevede sunmasıdır. Burada, travmatik mirasın içeriğinin, hatırlananlar kadar hatırlananların nasıl aktarıldığıyla ilişkili olduğunu belirtmem gerekir. Üçüncü katkı ise savaşla birlikte geliştirilen eğilimlerin, ulusötesi kimlikler içinden nasıl yeniden üretildiğini göstermektir. Makalede bellek konusunu ele alırken Pierre Bourdieu’nun geliştirdiği habitus, kültürel ser- maye, kültürel aktarım ve kimlik kavramlarından yararlanacağım. Bu kavramlar, farklı vatan- daşlık birikimleri olan ebeveynlerin, birlikte kurdukları yaşamlarında birbirleriyle ve çocukla- rıyla geliştirdikleri ilişkilerin seyrini daha iyi açıklayabilmeme yardımcı olmaktadır. İlk olarak psikologlar tarafından gerçekleştirilen bellek çalışmaları, daha sonra felsefe, tıp, ilahiyat, fizik gibi farklı disiplinlerin de ilgi alanına girmiştir. Antropoloji ve sosyoloji ise nispe- ten son yıllarda travma ve bellekle ilgili çalışmalara yönelmiştir. Freud’un bellekle ilgili yazboz tahtası metaforuna göre yüzeyde hatıra izi olmasa da bu yüzeyin altında silinmeyecek şekilde depolanmış derin hatıra katmanları vardır. Bu katmanda bulunan erişilmesi güç izler, aynı zamanda bir unutuluş biçimidir (Freud 1925, aktaran Draaisma, 2014, 20, 22, 26, 300-301). Travmanın bir hastalık veya bir patolojiye indirgenmemesi gerektiğini öngören Freud’a göre travma, zihinde bir yaralanmaya karşılık gelir (Caruth, 1996, 3-4). Dahası, travmanın etkisi belleğe kaydedilenlerin nasıl anlatıldığından anlaşılır. Antropolojik perspektif, belleğin nasıl kaydedildiği kadar kaydedilenlerin nasıl aktarıldığıyla da ilgilenir. Kimlik, unutmak ve hatırda tutmak arasında bir yönetmeyi gerektirir. Pierre Nora ve Ric- hard Terdiman, tarihe mal etmek konusunda haklı olsalar da belleği, Avrupa merkezci yakla- şımla kavramsallaştırmışlardır. Oysa geçmişini unutabilmek ve onun yükünden sıyrılabilmek üzere göç eden koloniyal özneler, geçmişi farklı ve çeşitli açılardan görerek dönüştürmüşlerdir (Nora, 1989; Terdiman 1993, aktaran Antze and Lambek, 1996, xxix, xiv). Habitus ise çok çeşitli durumlarla başa çıkmayı sağlayan bir strateji üretme ilkesidir (Bourdieu ve Wacquant, 2003,
back to the  book Mobile Culture Studies - The Journal, Volume 2/2016"
Mobile Culture Studies The Journal, Volume 2/2016
Title
Mobile Culture Studies
Subtitle
The Journal
Volume
2/2016
Editor
Karl Franzens University Graz
Location
Graz
Date
2016
Language
German, English
License
CC BY 4.0
Size
21.0 x 29.7 cm
Pages
168
Categories
Zeitschriften Mobile Culture Studies The Journal
Web-Books
Library
Privacy
Imprint
Austria-Forum
Austria-Forum
Web-Books
Mobile Culture Studies