Page - 38 - in Mobile Culture Studies - The Journal, Volume 2/2016
Image of the Page - 38 -
Text of the Page - 38 -
38 Mobile Culture Studies. The Journal 2
2016Oya
Topdemir Koçyiğit | Savaşın torunları : Travmatik belleğe kuşaklar ötesi bir bakış
birçoğunun, başlarından geçenleri kelimelerle ifade edilemeyecek kadar dehşet ve acı verici
olması nedeniyle kendilerine sakladığını görüyor. Kimsesiz kalanların büyük bir kısmı, geç-
mişleri hakkında konuşmayı tabu kabul ediyor. Konuşmak istememekten ziyade konuşamı-
yorlar. Bu, hayat boyu peşlerini bırakmayan sessiz bir ıstıraba dönüşüyor (Vegh 1984, aktaran
Thompson, 1999, 139).
Aile içinde savaş döneminden bahsedilmemesinde, dedelerin Nazilik tecrübeleri belirle-
yici oluyor. Genç bir erkek görüşmecimin, çok sonra öğrendiği, dedesinin SS subayı olmakla
ilgili tecrübelerini “kara bir geçmiş” olarak yorumlaması dikkat çekicidir. Hiç tanınmayan bu
karanlık geçmişin sahiplenilerek onunla yüzleşme girişimleri, savaş belleğinin, tozlu rafların-
dan çıkarılmasına fırsat sunuyor:
“Benim dedem SS generaliydi. Hatta bir buçuk sene hapiste yatmış savaş suçlarından dolayı.
Almanlar Nazilik konusunda çok sessiz kalırlar, fazla konuşmazlar. Ben çok geç öğrendim
Holokost olayını. Hatta çizgili pijamalı çocuk filmini izleyince o anda öğrendim. On on
bir sene önceydi bu. Gaz odasına falan sokuyorlar… Anneme gerçek mi falan dedim. Ben
tabi böyle bir şoka uğradım, biz ne yapmışız ya?. Kötü oldum tabii ister istemez. Hiç
konuşulmuyordu bizde ve genellikle Alman ailelerinde öyledir. Bir kara geçmiş olduğu için
pek bahsedilmez. Şimdi ben soruyorum dedem anlatıyor. Biraz fotoğraf gösteriyor. Hatta
dedemin babasının wikipedia sayfası da var. Oradan da biraz öğrendim”. (K.A., erkek, 20,
annesi Baden-Württemberg eyaletinden)
Görüşülenlerin önemli bir kısmı, aile üyeleri arasında savaşla ilgili kabuslar görenlerin, savaşa
katılmaya bağlı olarak ıstırap çekenlerin ve kendini sorgulayanların olduğundan bahsetmiştir.
Rüyalar, SS subaylarına dönüştürülen Alman erkeklerin yaşadıklarını birkaç karede özetliyor:
“Şu geçen yıllarda hep kabus görmüş. Yani savaştan çok etkilenmiş, yani negatif bir şekilde.
Çok terledi, uyurken uyandı. Panik halinde uyandı, geceleri soruyordu, yok beni almayın
gibi…” (L.M.O., kadın, 25, annesi Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinden)
Savaş süresince gelişen korkuların yol açtığı travma, Alman ailelerin dramlar yaşamasına neden
olarak etkilerini sürdürmektedir. Küçük yaşlarda maruz kalınan savaştan net hatırlanan kare-
ler, bugüne gök gürültüsünden bile ürküten korku dolu mirasları taşımaktadır. Savaşla türeyen
korkular, yeni korkular üretilmesini kolaylaştırıyor. Gök gürültüsünü, evlerin bombalanmasıyla
benzeştiriliyor. Savaş belleği, saklı tutularak unutulmak istense de metaforik çağrışımlar yoluyla
da yeniden üretiliyor.
Torunlar, eril tarihi öğrenmeye çalışsa da daha çok dişil tarihle karşılaşıyorlar. Sınırlı da olsa
aile geçmişlerini öğrendiklerinde yaşanılanları dönemin koşullarında anlamayı deniyorlar
ve kendilerini sorumlu hissettikleri bu tarihe karşı borçlarını ödemenin yollarını arıyorlar.
Savaşla ilgili anlatıların içeriği cinsiyetlere göre farklılaşıyor. Ailelerin savaşla ilişkili aile tarihi,
torunların ısrarıyla açıldığında, erkekler daha çok savaşa katılma mecburiyetini, kadınlar ise
savaş sürecinde yaşanan zorluklar ve mücadele biçimlerini anlatıyor.
Mobile Culture Studies
The Journal, Volume 2/2016
- Title
- Mobile Culture Studies
- Subtitle
- The Journal
- Volume
- 2/2016
- Editor
- Karl Franzens University Graz
- Location
- Graz
- Date
- 2016
- Language
- German, English
- License
- CC BY 4.0
- Size
- 21.0 x 29.7 cm
- Pages
- 168
- Categories
- Zeitschriften Mobile Culture Studies The Journal