Seite - 48 - in Mobile Culture Studies - The Journal, Band 2/2016
Bild der Seite - 48 -
Text der Seite - 48 -
48 Mobile Culture Studies. The Journal 2
2016Oya
Topdemir Koçyiğit | Savaşın torunları : Travmatik belleğe kuşaklar ötesi bir bakış
İki kardeşten büyük olanı ise, annesinin, kendi inisiyatifiyle Türkiye’ye gelmekle ilgili aldığı
kararın arkasında durduğunun altınını çiziyor. Türkiye, ona göre annesini savaştan çekip
çıkaran bir kapıdır. İki kardeşin annesi Karin Hanım ise kendi vatan anlayışını, “Yurdum
burası. Çocuklarım burada, kocam burada” sözleriyle ifade ediyor (Grütjen vd., 2010, 73).
Karin Hanım, kendisini yeni yaşamını kurduğu Türkiye ile var ediyor. Savaşın çocuklarına
göre gerçek vatan, kendi kurdukları ailelerinin yaşadığı ve kök saldığı yerler haline geliyor.
Üçüncü kuşak, annelerinin Türkiye’ye gelerek burada kurdukları yaşamı, cesur bir adım
ve bir tür macera olarak görse de annelerinin Türkiye’yi bir çıkış kapısı olarak görmesi, Alman-
ya’nın savaş sırasında olduğu gibi savaşı izleyen yıllarda da Türkiye’den daha kötü durumda
olmasıyla ilgilidir. Türkiye, dönemin koşullarında Alman ikinci kuşağın, evden uzaklaşmayı
ve yeni yaşamı kendi inisiyatifleriyle kurabileceklerini düşündükleri alanlardan biri olarak kar-
şılarına çıkıyor. Her yeri yıkık bir Almanya’ya karşılık savaşta yer almayan Türkiye, Alman
kadınlar açısından bir “kurtuluş” alanı olarak görülüyor. Alman kadınlar, çıktıkları vatanla-
rından yeni vatanlarına gelerek burayı zengin ve konforlu12 buluyor.
III
Savaş, bellek ve kimlik
İki büyük savaştan yenik çıkan Almanya, toparlanma sürecinde bir yandan nüfus politikaları
yürütürken diğer yandan sanayileşme sürecini hızlandırıyor. Görüşmeciler arasında Almanya’nın
gücünü yeniden toparlanmasını, milliyetçi13 duruşuna ve ilerlemeci/modernleşmeci ideoloji-
sine bağlayanlar bulunmaktadır. Buna göre Almanya’nın, geçmişinde modernleşmeye yöne-
lik yaptığı devrimler ve buna göre geliştirdiği ahlak14 anlayışı Almanya’yı bugüne taşıyor.
Görüşmecilerimin Alman ailelerinde çalışkan, mücadeleci, ilerlemeci ve eğitime önem veren
tarz, anlatılarında önemli bir yer tutuyor.
Görüştüğüm bir erkek, Almanların başarısının kökeninde yatan gerçeği, Almanların, kendisi
gibi yeterince net göremediğini vurguluyor. Görüşmeci, ulusötesi kimliklere sahip olmasını,
her iki ülkedeki gelişmeleri bir arada düşünerek farkındalık geliştirebilmesinin kaynağı olarak
görüyor:
“Alman toplumu zor bir toplum. İki tane dünya savaşı geçirmiş ve ikisinden de mağlup
olarak çıkmış bir toplum. Buna rağmen kültürde hiçbir zaman için mağlup olmamış,
her zaman köklerine bağlı kalmış ve hep ileriye bakmış. Bilim üretmiş, felsefe üretmiş.
Bunu, kökü sayesinde yapmış. Yani Almanya’nın Ortaçağ’dan kurtuluşu, işte bu Protes-
tan Devrimi’ni yapmasıdır. O karanlık Katolik baskısından kurtularak. Bizim hala canım
Türkiye’mde kurtulamadığımız şey. Biz şimdi Türkiye’de kendi katolikliğimizi yaşıyoruz.
Bu baskıdan kurtulmasından müteakip ürettiği Alman felsefesinin ciddi derinliği vardır.
Alman toplumu bunun farkında değil. Ama oradan gelen genetik birikimini kullanıyor.
12 İstanbul, savaştan sonra yeni yaşamı kurmak üzere Alman kadınların belleklerinde özel bir yer tutmuştur.
Bir yandan çalıştıkları diğer yandan da soluk aldıkları bu şehir, Alman kadınların Türk erkeklerle evlilikler
yoluyla yeni yaşamlarını kurdukları ve içinde cemiyet oluşturduğu bir mekâna dönüşmüştür.
13 Alman milliyetçiliği, Alman ulus devletinin kuruluşundan yarım yüzyıl önce gündeme gelmiştir
(Kadıoğlu, 2008, 173).
14 Daha detaylı bilgi için bakınız: Max Weber. 1984. Protestan Ahlakı ve Kapitalizmin Ruhu.
Mobile Culture Studies
The Journal, Band 2/2016
- Titel
- Mobile Culture Studies
- Untertitel
- The Journal
- Band
- 2/2016
- Herausgeber
- Karl Franzens University Graz
- Ort
- Graz
- Datum
- 2016
- Sprache
- deutsch, englisch
- Lizenz
- CC BY 4.0
- Abmessungen
- 21.0 x 29.7 cm
- Seiten
- 168
- Kategorien
- Zeitschriften Mobile Culture Studies The Journal