Seite - 43 - in Mobile Culture Studies - The Journal, Band 2/2016
Bild der Seite - 43 -
Text der Seite - 43 -
Mobile Culture Studies. The Journal 2 2016
Oya Topdemir Koçyiğit | Savaşın torunları : Travmatik belleğe kuşaklar ötesi bir bakış 43
Bu noktada, ailelerin savaşla ilgili geçmişlerine dair geliştirdikleri sessizlik stratejisi ve torunlara
anlatılan savaş hikâyelerinin oldukça sınırlı tutulduğu unutulmamalıdır. Sonraki kuşakların
aile bağlarının yoğunluğu, savaşla birlikte gelişen aile içi parçalanmaların derecesine göre belir-
lenebilmektedir. Görüşmecilerin anlattıkları, savaş sırasında yaşanılan sıkıntıların, Alman
dedelerle ilişki kurmanın zorlaştığını gösteriyor:
“Dedem senelerce Rusya’da rehin kalmış. Çok zor bir insanmış. Yani çok katı ve zor bir
babaymış. Zaten yavaş yavaş çocukların hepsi evden kaçmış. En sonunda da en küçük
dayım, anneannemi alıp kaçmış. Sonra da zaten boşanmışlar. Ben çok ileri yaşıma kadar
dedemi tanımadım”. (B.A., kadın, 46, annesi Hessen eyaletinden)
Sıkı olmayan ilişki biçimi, sonraki kuşaklara aktarılıyor. Türk-Alman kuşak, ilk kuşak aile
üyelerinin savaş sırasında dağılmasını, kendi kardeşlik ve sosyal ilişkilerinin zayıf olmasının
kaynağı olarak görebiliyor. Savaşın ilişkilerle ilgili bir diğer önemli dar bir sosyal çevreyi
yeterli görmedir. Aile bağlarının gevşek kalması, ileride sosyal çevrelerle kurulacak ilişkilerin
dar tutulmasına yol açıyor. Dar sosyal çevre, ilişki biriktirmeye dayalı olmayan bir stratejinin
gelişmesiyle gerçekleşiyor. Sınırlı sayıda insanla kurulan ilişkiler, kişiler arasında çıkabilecek
sorun potansiyelini azaltarak nispeten pürüzsüz bir görünüm kazanıyor:
“Ancak Berlin Duvarı yıkılmadan birkaç sene önce haber alabiliyorlar. Duvar yıkıldığında
abimle annem arabaya atlıyorlar, kardeşleri ziyarete gidiyorlar. Orada ilk karşılaşma çok
hüzünlü bir an. Dolayısıyla o abi etken dışı. Savaş sonrası herkes işinde gücünde. Alman-
ya’nın tam kalkınma zamanları. Savaş sırasında bütün aile zaten dağıldığı için aile içindeki
kardeşlerin birbirleri ile alakalı bağlantısı çok düşük. Ben çok yıllar sonra dayılarımı ve anne-
min diğer kardeşlerini tanıdım. O kadar kopuklar ki, herkes bireysel. Bağ, kilit yok. O, onu
istemedi, bu oldu gibi şeyler yok. Çok net, temiz böyle. Bembeyaz bir sayfa anlatabiliyor
muyum? Hiç böyle iç içe girmemiş, girift olmamış ve içinden çıkılamamış şeyler yok. O etki
benim yetiştirilme şeklime yansıyor. Şu anda benim arkadaş çevremin küçük olması vb., bir
zincirleme reaksiyon”. (O.E.B., erkek, 41, annesi Aşağı Saksonya eyaletinden)
İlişki Doğu Almanya ile Batı Almanya arasına doğudan batıya kaçışları önlemek üzere 1961
yılında çekilen Berlin Duvarı da ailelerin savaştan sonra da uzun yıllar bir araya gelmesini engel-
liyor.
Görüşmecilerin anlattıklarından savaştan en çok şehirlerde yaşayan ailelerin etkilendiği
ortaya çıkıyor. Savaş sırasında Almanya’da öncelikle büyük ve gözde kentler bombalanıyor.
Savaşta daha fazla hedef olan büyük kentlerde yıkım da oldukça büyüktür. Varlıklı olanlar,
savaştan önce ya ülkeyi terk ediyor ya da bulunduğu kentte kalarak bu dönemi nispeten daha
rahat geçiriyor. Kentlerde kalan varlıklı aileler ise kıtlığın içinde açlık çekmeyebiliyorlar. Görüş-
tüğüm iki kardeş, savaş döneminde ailelerinin savaş tecrübelerini, sosyal konum ve sınıfa bağlı
olarak şöyle aktarıyorlar:
“Çok varlıklı bir aileymiş. Başkaları hiçbir şey bulamazken onlar İsviçre çikolatası bula-
biliyorlarmış. Ama tabi savaş, yerin altına girdiğiniz zaman hiçbir şey yok. Annem o kadar
ufak yaşta olmasına rağmen canlı yaşamış bunları. İz de bırakmış onda”. (E.K., erkek, 48,
annesi Baden-Württemberg eyaletinden)
Mobile Culture Studies
The Journal, Band 2/2016
- Titel
- Mobile Culture Studies
- Untertitel
- The Journal
- Band
- 2/2016
- Herausgeber
- Karl Franzens University Graz
- Ort
- Graz
- Datum
- 2016
- Sprache
- deutsch, englisch
- Lizenz
- CC BY 4.0
- Abmessungen
- 21.0 x 29.7 cm
- Seiten
- 168
- Kategorien
- Zeitschriften Mobile Culture Studies The Journal